29 Temmuz 2013 Pazartesi

Çırpınır

:

Dinle, kulağını ver de mezara! 
Ölüler evlattan yana çırpınır. 
Nesiller arası korkunç manzara; 
Domuz yavrulayan ana çırpınır.

Kalbten kazıdılar iman sırrını; 
Hergünün bugünden beter yarını. 
Acı rüzgarlara vermiş bağrını 
Türk bayrağı yana yana çırpınır.

Necip Fazıl Kısakürek

Posted Unknown03:17

Çek Perdeyi

:

Evler döşemekti bendeki tasa, 
Yaptım, ettim, nöbet mezara geldi. 
Yeter bana, üç beş arşın bez olsa; 
Beklenmedik mallar pazara geldi. 

Penceremde bir gün günlerden bir gün: 
Ses baygın, renk dalgın ve ışık süzgün; 
Belirsiz bir semte insanlık sürgün... 
Çek perdeyi güneş nazara geldi.

Necip Fazıl Kısakürek

Posted Unknown03:13

Canım İstanbul

:

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; 
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. 
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim; 
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim. 
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; 
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. 
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, 
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale. 

İstanbul benim canım; 
Vatanım da vatanım... 
İstanbul, 
İstanbul... 

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik; 
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik... 
Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at; 
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat... 
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; 
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare? .. 
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet; 
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet... 

O manayı bul da bul! 
İlle İstanbul'da bul! 
İstanbul, 
İstanbul... 

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği; 
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği. 
Oynak sular yalının alt katına misafir; 
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir. 
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar, 
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar... 
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi? 
Cumbalı odalarda inletir ' Katibim'i... 

Kadını keskin bıçak, 
Taze kan gibi sıcak. 
İstanbul, 
İstanbul... 

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler! 
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler... 
Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, 
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu. 
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından 
Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından. 
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar; 
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar... 

Gecesi sünbül kokan 
Türkçesi bülbül kokan, 
İstanbul, 
İstanbul...

Necip Fazıl Kısakürek

Posted Unknown03:11

Bu Yağmur

:

Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince 
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur... 
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince. 
Aynalar yüzümü tanımaz olur. 

Bu yağmur kanımı boğan bir iplik 
Tenimde acısız yatan bir bıçak 
Bu yağmur yerde taş ve bende kemik 
Dayandıkça çisil çisil yağacak. 

Bu yağmur delilik vehminden üstün; 
Karanlık kovulmaz düşüncelerden. 
Cinlerin beynimde yaptığı düğün 
Sulardan, seslerden ve gecelerden.

Necip Fazıl Kısakürek

Posted Unknown03:10

16 Temmuz 2013 Salı

Bizim Şarkımız

:


Kırılır da bir gün tüm dişliler 
Döner şanlı şanlı çarkımız bizim 
Gökten bir el yaşlı gözleri siler 
Şenlenir evimiz barkımız bizim 

Yokuşlar kaybolur çıkarız düze 
Kavuşuruz sonu gelmez gündüze 
Sapan taşların yanında füze 
Başka alemlerle farkımız bizim 

Kurtulur dil tarih ahlak ve iman 
Görürler nasılmış neymiş kahraman 
Yer ve gök su vermem dediği zaman 
Her tarlayı sular arkımız bizim 

Gideriz nur yolu izde gideriz 
Taş bağırda sular dizde gideriz 
Bir gün akşam olur bizde gideriz 
Kalır dudaklarda ŞARKIMIZ bizim...

Necip Fazıl Kısakürek

Posted Unknown18:06

Bir Yudum İnsan

:


Denizin ve güneşin battığı yerde, 
Bilin ki yeni umutlar da yeşerir, 
Gündüzün bittiği, karanlığın bastığı yerde, 
Bekler durur gece bitmez. 

Her haliyle bitecek o gece, 
Yerini bırakacak, güne gündüze, 
Ağaçlar yemyeşil rengi besbelli, 
Yaşıyorum hala bu yeni günle. 

Denizin ve güneşin birleştiği yerde, 
Umutlar tükendi ve umutlar bitti, 
Gündüz bitse de, karanlık gelse de 
Umrunda değil artık bir yudum insanın..

Necip Fazıl Kısakürek

Posted Unknown18:05

Bir Kadın

:


Sana ey kanımda eriyen kadın 
Can nasıl dayansın, nasıl dayansın? 
Mezara çekmekse beni maksadın 
Önümde o siyah gözlerin yansın. 

Bir sütun alevsin, bir sütun duman, 
Yalnız seni görür gözünü yuman. 
Senden ateşine bir deva uman 
Bari gitsin kara toprağa kansın. 

Bir çukur solumda, bir taş sağımda 
Kabre girdiğim gün bu genç çağımda 
Öyle bir yüksel ki sen toprağımda 
Görenler ruhumu tütüyor sansın

Necip Fazıl Kısakürek

Posted Unknown18:05

6 Temmuz 2013 Cumartesi

Basibos

:


Vatanimda sular akar basibos;
Herkes birbirini kakar, basibos.

Bozkirlardan topal bir tren gecer;
Cocuk, merkep, öküz bakar, basibos.

Yanmaz da yürekler, atese atsan!
Bir kibrit bir orman yakar, basibos.

Tarih, kutuplara kacmis bir fener,
Buz denizlerinde cakar basibos.

Yirmidokuz harflik sözde aydinlar,
Yafta yazar, isim takar, basibos.

Allah'im, sen aci bu saf millete!
Aksam yatar, sabah kalkar, basibos.

Necip Fazıl Kısakürek

Posted Unknown13:00

Benim Nefsim

:

Ruhuma bir kefen bezi yeter de; 
Yetmez aç nefsime sırma ve ipek. 
Çare yok yüzünden düştüğüm derde, 
Yesem de toprakla karışık kepek. 

Güneşle bir tutsam girmez hizaya, 
Dar bulur sığmam der dipsiz fezaya. 
Kuyruk sallar, sonra hırlar ezaya, 
Benim nefsim, benim nefsim ne köpek!

Necip Fazıl Kısakürek

Posted Unknown13:00

Bendedir

:

Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan, 
Kime ne, asılmaz duvar bendedir, 
Süslenmiş gemiler geçse açıktan, 
Sanırım gittiği diyar bendedir. 

Yaram var, havanlar dövemez merhem; 
Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem. 
Ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem; 
Yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir.

Necip Fazıl Kısakürek

Posted Unknown12:59

2 Temmuz 2013 Salı

Azgin Deniz

:

Hangi hissin parmagi dokundu ki, derine,
Düstü bir gizli alev salkimi icerine?
Hangi kabus basti ki, seni uykularinda,
Birdenbire cehennem kaynadi sularinda?
Örtüldü bastan basa tenin beyaz bir terle,
Duman duman yayilan incecik köpüklerle.
Hangi dert kaldi, söyle, bagrina üsüsmeyen,
Hangi ölüm sarkisi, bu dilinden düsmeyen?
Hangi öfkeyle yüzün, böyle karisti yer yer,
Sana yan mi baktilar, bir sey mi söylediler?
Bir sey dinleme artik, artik birsey dinleme!
Cagir, bütün günahkar ruhlari cehenneme!
Karsina, sahil, kaya, insan kim cikarsa vur!
Vur basina, alemde, kör, sagir, ne varsa vur!
Sal her taraftan, dagdan, gökten, pencereden sal!
Nihayet kala kala dünyada tek kisi kal!

Necip Fazıl KISAKÜREK

Posted Unknown04:48