10 Ağustos 2013 Cumartesi

DOSTLUK

:

Dostlar ırmak gibidir  Kiminin suyu az, kiminin çok  Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca  Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya  İnsanlar vardır; üstü nilüferlerle kaplı,  Bulanık bir göl gibi...  Ne kadar uğraşsanız görünmez dibi.  Uzaktan görünüşü çekici, aldatıcı  İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı....  Ne zaman ne geleceğini bilemezsiniz;  Sokulmaktan korkarsınız, güvenemezsiniz!  İnsanlar vardır; derin bir okyanus...  İlk anda ürkütür, korkutur sizi.  Derinliklerinde saklıdır...

Posted Unknown16:27

BÖYLE BİR SEVMEK

:

Ne kadınlar sevdim zaten yoktular Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir Azıcık okşasam sanki çocuktular Bıraksam korkudan gözleri sislenir Ne kadınlar sevdim zaten yoktular Böyle bir sevmek görülmemiştir. Hayır sanmayın ki beni unuttular Hala arasıra mektupları gelir Gerçek değildiler birer umuttular Eski bir şarkı, belki bir şiir Ne kadınlar sevdim zaten yoktular Böyle bir sevmek görülmemiştir. Yalnızlıklarımda elimden tuttular Uzak fısıltıları içimi ürpertir Sanki gökyüzünde bir...

Posted Unknown16:23

RÜZGAR GÜLÜ

:

Önümden çekilirsen İstanbul görünecek  Nerede olduğumu bileceğim  Sisler utanacak eğilecek  Ağzının ucundan öpeceğim  Saçına kalbimi takacağım  Avcunda bir şiir büyüyecek  Nerede olduğumu bileceğim  Bu çıplak geceler yok mu  Bu plak böyle ağlamıyor mu  Camları kırmak işten değil  Delirecek miyim neyim  Kirpiklerimden mısra dökülüyor  Kenya'da simsiyah yalnızım  Yoksul bir şilepte gemiciyim  Malezya'da yük bekliyorum  Önümden çekilirsen İstanbul görünecek  Nerede olduğumu...

Posted Unknown16:21

BENİ BU HAVALAR MAHVETTİ

:

Beni bu güzel havalar mahvetti,  Böyle havada istifa ettim  Evkaftaki memuriyetimden.  Tütüne böyle havafa alıştım,  Böyle havada aşık oldum;  Eve ekmekle tuz götürmeyi  Böyle havalarda unuttum;  Şiir yazma hastalığım  Hep böyle havalarda nüksetti;  Beni bu guzel havalar mahvetti. Orhan Veli Ka...

Posted Unknown16:20

AŞK HİKAYESİ

:

Başımdan bir kova sevda döküldü  Islanmadım,üşümedim,yandım oy!  İplik iplik damarlarım söküldü  Kurşun yemiş güvercine döndüm oy!  Yağmur yorgan oldu; döşek kar bana  Anladım ki kendi gönlüm dar bana  Alev dolu bardakları yâr bana  Sunuverdim içtim içtim kandım oy!  Sevgi ektim, naz biçmeye çalıştım  Ne zamana, ne kendime alıştım  Kırk senede yedi hasret bölüştüm  Yedi dünya bana düştü sandım oy!  Gönül şahinimi yordum gerçeğe  Sonsuzda yüzümü sürdüm gerçeğe  Teselliden kanat...

Posted Unknown16:16

UNUTURSUN MİHRİBAN'IM

:

Unutmak kolay mı deme  Unutursun Mihriban'ım  Oğlun kızın olsun hele  Unutursun Mihriban'ım  Zaman erir kelep kelep  Meyva dalında kalmaz hep  Unutturur bir çok sebep  Unutursun Mihriban'ım  Yillar sineye yaslanır  Hatıraların paslanır  Bu deli gönlün uslanır  Unutursun Mihriban'ım  Süt emerdin gündüz gece  Unuttun ya büyüyünce  Ha işte tıpkı öylece  Unutursun Mihriban'ım  Gün geçer azalır sevgi  Değişir her şeyin rengi  Bugün değil yarın belki  Unutursun...

Posted Unknown16:14

DEMEDİ DEME

:

Korkuyorum belki yarın geç olur  Geleceksen bir gün önce gel sene.  Yaralıya yol gözlemek güç olur  Geleceksen bir gün önce gelsene.  Kar yağar, çığ düşer yollar açılmaz.  Seller iner derelerden geçilmez  Senet yoktur ömre vade biçilmez  Geleceksen bir gün önce gelsene.  Can kuşu kafeste durmaz demişler  Kaçan kuş kafese girmez demişler  Son pişmanlık fayda vermez demişler  Geleceksen bir gün önce gelsene. Abdurrahim Kara...

Posted Unknown16:13

BAMBAŞKA

:

Doktor, benim derdim bambaşka bir dert;  Ağrıyan yerimi sorma boşuna.  Yazdığın reçete değer mi zahmet?  Kağıtla kalemi yorma boşuna.  Kerem eyle, fayda vermez yardımın;  Tıp ilminde çaresi yok derdimin;  Her tarafı gurbet olmuş yurdumun;  Düşünceme tuzak kurma boşuna.  Gönlüm yığın yığın hasret yüklüdür;  İçimde tarifsiz keder saklıdır  Sökemezsin yaralarım köklüdür;  Merhem sürüp, sargı sarma boşuna.  Dost yolları nakışlandı kanımdan;  Sevdiklerim vergi keser canımdan;  Sükuta...

Posted Unknown16:13

ANADOLU SEVGİSİ

:

Sen bizim dağları bilmezsin gülüm,  Hele boz dumanlar çekilsin de gör  Her haftası bayram, her günü düğün;  Hele yaylalara çıkılsın da gör  Bilmezsin ovalar nasıldır bizde;  Kağnılar yollarda yoncalar dizde...  Saydıklarım damla değil denizde,  Hele bir ekinler ekilsin de gör  Görmedin sen bizim mavi suları,  Karlar eriyince kırar yuları...  Köpük olur beyaz, sel olur sarı;  Hele taştan taşa dökülsün de gör  Sen bizim köyleri görmedin ki hiç..  Yolları toz, çamur, evleri kerpiç  O...

Posted Unknown16:11

DOSTA DOĞRU

:

İçimde uzayan her yol  Çıkar gider dosta doğru  Menekşe, nergis, ıtır, gül  Kokar gider dosta doğru  Zamanım yoğrulur gamla  Birleşir sabah akşamla  Ilık kanım damla damla  Akar gider dosta doğru  Gel bende gör, sen gel beni  Durduramaz engel beni  Görmediğim bir el beni  Çeker gider dosta doğru  Beynim fırın, bağrım tandır  Yanarım hayli zamandır  Sevgim bir yavru ceylandır  Çeker gider dosta doğru  Ne saklarım ne gizlerim  Yalnızca onu özlerim  Tabutta bile...

Posted Unknown16:10

HERŞEY KADAR, HERKES KADAR, SEN KADAR...

:

Biraz değiştim, Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar? Değiştim? Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum, Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni Ben benimle savaşıyorum, Seninle değil? Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın, ne kazanabileni ne de kaybedeniyim? Sorun değil? Elbet Alışırım? Biraz alıştım. Her şey kadar, her kez kadar, sen kadar? Alıştım! Varlığını istemediğim tüm eksik yanları Ve çokluğunu da, yokluğunu da istemediğimiki arada bir derede...

Posted Unknown16:07

ÖZLEDİM SENİ

:

Özledim seni...  Ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.  Beynimi uyuşturuyor özlemin...  Çok sık birlikte olmasak bile  Benimle olduğunu bilmenin  Bunca zamandır içimi ısıttığını  Yeni yeni anlıyorum  Yokluğun,  Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp  Mütemediyen bir boşluğa  Sabahları seni okşayarak başlamaları  Akşamları her işi bir kenara koyup  Seninle başbaşa konuşmaları özlüyorum;  Oynaşmalarımızı,  Yürüyüşlerimizi,  Sevimli haşarılığını,  Çocuksu...

Posted Unknown16:06

BİR ADIN KALMALI

:

Bir adın kalmalı geriye  Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde  Aynaların ardında sır  Yalnızlığın peşinde kuvvet  Evet nihayet bir adın kalmalı geriye  Birde o kahreden gurbet  Sen say ki ben hiç ağlamadım  Hiç ateşe tutmadım yüreğimi  Geceleri koynuma almadım ihaneti  Hele nihavend hele buse hiç geçmedi aklımdan  Ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın  İçimin nehirlerinden  Evet yangın  Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan  Evet kaybetmenin o zehirli buğusu  Evet isyan  evet...

Posted Unknown16:04

7 Ağustos 2013 Çarşamba

MİHRİBAN

:

Sarı saçlarına deli gönlümü  Bağlamıştın,çözülmüyor mihriban  Ayrılıktan zor belleme ölümü  Görmeyince sezilmiyor mihriban  Yar,deyince kalem elden düşüyor  Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor  Lambada titreyen alev üşüyor  Aşk kağıda yazılmıyor mihriban  Önce naz sonra söz ve sonra hile  Sevilen seveni düşürür dile  Seneler asırlar değişse bile  Eski töre bozulmuyor mihriban  Tabiplerde ilaç yoktur yarama  Aşk değince ötesini arama  Her nesnenin bir bitimi var ama  Aşka...

Posted Unknown06:59

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Çırpınır

:

Dinle, kulağını ver de mezara!  Ölüler evlattan yana çırpınır.  Nesiller arası korkunç manzara;  Domuz yavrulayan ana çırpınır. Kalbten kazıdılar iman sırrını;  Hergünün bugünden beter yarını.  Acı rüzgarlara vermiş bağrını  Türk bayrağı yana yana çırpınır. Necip Fazıl Kısakü...

Posted Unknown03:17

Çek Perdeyi

:

Evler döşemekti bendeki tasa,  Yaptım, ettim, nöbet mezara geldi.  Yeter bana, üç beş arşın bez olsa;  Beklenmedik mallar pazara geldi.  Penceremde bir gün günlerden bir gün:  Ses baygın, renk dalgın ve ışık süzgün;  Belirsiz bir semte insanlık sürgün...  Çek perdeyi güneş nazara geldi. Necip Fazıl Kısakü...

Posted Unknown03:13

Canım İstanbul

:

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;  Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.  İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;  O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.  Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;  Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.  Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,  Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.  İstanbul benim canım;  Vatanım da vatanım...  İstanbul,  İstanbul...  Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;  Servi, endamlı servi, ahirete...

Posted Unknown03:11

Bu Yağmur

:

Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince  Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...  Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.  Aynalar yüzümü tanımaz olur.  Bu yağmur kanımı boğan bir iplik  Tenimde acısız yatan bir bıçak  Bu yağmur yerde taş ve bende kemik  Dayandıkça çisil çisil yağacak.  Bu yağmur delilik vehminden üstün;  Karanlık kovulmaz düşüncelerden.  Cinlerin beynimde yaptığı düğün  Sulardan, seslerden ve gecelerden. Necip Fazıl Kısakü...

Posted Unknown03:10

16 Temmuz 2013 Salı

Bizim Şarkımız

:

Kırılır da bir gün tüm dişliler  Döner şanlı şanlı çarkımız bizim  Gökten bir el yaşlı gözleri siler  Şenlenir evimiz barkımız bizim  Yokuşlar kaybolur çıkarız düze  Kavuşuruz sonu gelmez gündüze  Sapan taşların yanında füze  Başka alemlerle farkımız bizim  Kurtulur dil tarih ahlak ve iman  Görürler nasılmış neymiş kahraman  Yer ve gök su vermem dediği zaman  Her tarlayı sular arkımız bizim  Gideriz nur yolu izde gideriz  Taş bağırda sular dizde gideriz  Bir gün akşam olur...

Posted Unknown18:06

Bir Yudum İnsan

:

Denizin ve güneşin battığı yerde,  Bilin ki yeni umutlar da yeşerir,  Gündüzün bittiği, karanlığın bastığı yerde,  Bekler durur gece bitmez.  Her haliyle bitecek o gece,  Yerini bırakacak, güne gündüze,  Ağaçlar yemyeşil rengi besbelli,  Yaşıyorum hala bu yeni günle.  Denizin ve güneşin birleştiği yerde,  Umutlar tükendi ve umutlar bitti,  Gündüz bitse de, karanlık gelse de  Umrunda değil artık bir yudum insanın.. Necip Fazıl Kısakü...

Posted Unknown18:05

Bir Kadın

:

Sana ey kanımda eriyen kadın  Can nasıl dayansın, nasıl dayansın?  Mezara çekmekse beni maksadın  Önümde o siyah gözlerin yansın.  Bir sütun alevsin, bir sütun duman,  Yalnız seni görür gözünü yuman.  Senden ateşine bir deva uman  Bari gitsin kara toprağa kansın.  Bir çukur solumda, bir taş sağımda  Kabre girdiğim gün bu genç çağımda  Öyle bir yüksel ki sen toprağımda  Görenler ruhumu tütüyor sansın Necip Fazıl Kısakü...

Posted Unknown18:05

6 Temmuz 2013 Cumartesi

Basibos

:

Vatanimda sular akar basibos; Herkes birbirini kakar, basibos. Bozkirlardan topal bir tren gecer; Cocuk, merkep, öküz bakar, basibos. Yanmaz da yürekler, atese atsan! Bir kibrit bir orman yakar, basibos. Tarih, kutuplara kacmis bir fener, Buz denizlerinde cakar basibos. Yirmidokuz harflik sözde aydinlar, Yafta yazar, isim takar, basibos. Allah'im, sen aci bu saf millete! Aksam yatar, sabah kalkar, basibos. Necip Fazıl Kısakü...

Posted Unknown13:00

Benim Nefsim

:

Ruhuma bir kefen bezi yeter de;  Yetmez aç nefsime sırma ve ipek.  Çare yok yüzünden düştüğüm derde,  Yesem de toprakla karışık kepek.  Güneşle bir tutsam girmez hizaya,  Dar bulur sığmam der dipsiz fezaya.  Kuyruk sallar, sonra hırlar ezaya,  Benim nefsim, benim nefsim ne köpek! Necip Fazıl Kısakü...

Posted Unknown13:00

Bendedir

:

Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan,  Kime ne, asılmaz duvar bendedir,  Süslenmiş gemiler geçse açıktan,  Sanırım gittiği diyar bendedir.  Yaram var, havanlar dövemez merhem;  Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem.  Ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem;  Yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir. Necip Fazıl Kısakü...

Posted Unknown12:59

2 Temmuz 2013 Salı

Azgin Deniz

:

Hangi hissin parmagi dokundu ki, derine, Düstü bir gizli alev salkimi icerine? Hangi kabus basti ki, seni uykularinda, Birdenbire cehennem kaynadi sularinda? Örtüldü bastan basa tenin beyaz bir terle, Duman duman yayilan incecik köpüklerle. Hangi dert kaldi, söyle, bagrina üsüsmeyen, Hangi ölüm sarkisi, bu dilinden düsmeyen? Hangi öfkeyle yüzün, böyle karisti yer yer, Sana yan mi baktilar, bir sey mi söylediler? Bir sey dinleme artik, artik birsey dinleme! Cagir, bütün günahkar ruhlari cehenneme! Karsina, sahil, kaya, insan kim cikarsa vur! Vur...

Posted Unknown04:48

30 Haziran 2013 Pazar

Aynadaki Halime

:

Akmayan yaşlarla sıcacık yüzün; yavrum, bugün seni pek üzgün gördüm. Gözünde bir küçük noktadır hüzün, Neşeni ne bugün, ne de dün gördüm. Eğri dallar gibi halsiz, yorgunsun, Birikmiş sulardan daha durgunsun, Görünmez bıçakla içten vurgunsun, Seni öz yurdunda bir sürgün gördüm. Geçti bir cenaze peşinde ömrüm; Bilemem, vardığın neresi, bugün? Her gün yürüdüğün kadar yürüdün, Arkasından kendi ölünün; gördüm. Necip Fazıl KISAKÜ...

Posted Unknown03:09

Aydınlık

:

Uyan yârim, uyan, söndü yıldızlar, Gün, karşı tepeden doğmak üzredir. Her sabah güneşi seyreden kızlar, Mahmur gözlerini oğmak üzredir. Uyan yârim, sesler geldi derinden, Karanlık oynadı, koptu yerinden; İlk ışık, kapının eşiklerinden, Şimdi bir gölgeyi kovmak üzredir. Sevgilim, kapımı çaldı aydınlık, Baygın gözlerimi aldı aydınlık, İçimde tıkandı, kaldı aydınlık, Bu aydınlık beni boğmak üzredir. Necip Fazıl KISAKÜ...

Posted Unknown02:54

Ayak Sesleri

:

Hep bu ayak sesleri, hep bu ayak sesleri, Dolaşıyor dışarıda, gün batışından beri, Bu sesler dokunuyor en ağrıyan yerime, Bir eski çıban gibi işliyor içerime, Ey şimdi kara haber gibi bana yaklaşan, Sonra saadet olup yanımdan uzaklaşan, Sesler, ayak sesleri kesilmez çıtırdılar! Bana gelen müjdeyi galiba caydırdılar, Böyle adım atarlar, ayrılanlar eşinden, Böyle yürür, gidenler, bir tabutun peşinden, Kimsesiz gecelerim, bu kesik sesle doldu, Artık, atan kalbimde bir ayak sesi oldu Bir gün, sönük göğsüme düştüğü vakit başım Benden ayrılıyormuş...

Posted Unknown02:52

Anneme

:

Anne girdin düşüme. Yorganın olsun duam; Mezarında üşüme. Anlamam, anlatamam. Düşen düştü peşime, Artık vadeler tamam… Necip Fazıl KISAKÜ...

Posted Unknown02:51

Aman!

:

Aman efendim, aman! Galiba Âhir Zaman! Manzarası yurdumun, Tufan gününden yaman! Göz görmez aydınlıkta; Asümanedek duman. Yer dumanmış ne çıkar, Duman dolu âsüman. Türk evi delik deşik; Yıkı dökük hânüman. Duraksız itiş kakış; Süresiz karman-çorman. Anne çocuk doğurur, Köpek soyundan azman. Beyinler zıpzıp kadar, Mideler koskocaman. Aziz fikir buğdayı, Katıra mahsus saman. Boş lâf, hep dalga dalga; Uçsuz bucaksız umman. Hayvanlık orkestrası: Eşek, birinci keman. Orman keleş, nebat kel; Nebat adamlar orman. Midelerde ihracat, Günde beş milyon batman. Milli...

Posted Unknown02:46

Ağlayan Çocuklar

:

Kafesli evlerde ağlar çocuklar, Odalarda akşam olurken henüz. O zaman gözümün önünde parlar, Buruşuk buruşuk, ağlayan bir yüz. Ne vakit karanlık kaplasa yeri, Başlar çocukların büyük kederi; Bakınır, korkuyla dolu gözleri: Ya artık bir daha olmazsa gündüz? Gittikçe kesilir derken sedalar, Gece; bir siyah el gözümü bağlar; Duyarım, içime sığınmış, ağlar, Bir ufacık çocuk, bir küçük öksüz… Necip Fazıl KISAKÜREK  1...

Posted Unknown02:42

Aç Kapıyı

:

Aç kapıyı haber var, Ötenin ötesinden. Dudaklarda şarkılar, Kurtuluş bestesinden. Biz geldik, bilen bilsin. Gönül gönül girilsin. İnsanlar devşirilsin, Sonsuzluk destesinden. Necip Fazıl KISAKÜR...

Posted Unknown02:33

23 Haziran 2013 Pazar

Büyük Doğu Marşı

:

Allahın seçtiği kurtulmuş millet!  Güneşten başını göklere yükselt!  Avlanır, kim sana atarsa kement,  Ezel kuşatılmaz, çevrilmez ebet.  Allahın seçtiği kurtulmuş millet!  Güneşten başını göklere yükselt!  Yürü altın nesli, o tunç Oğuz’un!  Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun.  Nur yolu izinden git, KILAVUZ’un!  Fethine çık, doğru, güzel, sonsuzun!  Yürü altın nesli, o tunç Oğuz’un!  Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun.  Aynası ufkumun, ateşten bayrak!  Babamın külleri, sen, kara...

Posted Unknown17:04

Ben

:

BEN, kimsesiz seyyahı, meçhuller caddesinin...  BEN, yankısından kaçan çocuk kendi sesinin...  BEN, sırtında taşıyan işlenmedik günahı;  Allah'ın körebesi, cinlerin padişahı...  BEN, usanmaz bekçisi, yolcu inmez hanların;  BEN tükenmez ormanı, ısınmaz külhanların...  BEN, kutup yelkenlisi, buz tutmuş kayalarda;  Öksüzün altın bahtı, yıldızdan mahyalarda...  BEN, başı ağır gelmiş, boşlukta düşen fikir;  Benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir...  BEN Allah diyenlerin boyunlarında vebal;  BEN...

Posted Unknown16:57

 
Web Statistics and Counters